Sıcakların iyice arttığı şu günlerde üzerimize çöken tembellik zamanlarımızı keyifli geçirmemizi sağlayabilecek yepyeni kitaplar piyasaya çıktı. İRONİ KAVRAMI İroniyi anlamayan ve onun fısıltılarını duymayan kişi, özel hayatın mutlak başlangıcı diyebileceğimiz şeyden yoksundur. -S. Kierkegaard- KierkegaardÂ’ın doktora tezi olarak hazırladığı İroni Kavramı, felsefenin üzerinde fazla durulmamış bir alanındaki en önemli yapıtlardan biri olarak anılıyor. İki bölümden oluşan kitabında SokratesÂ’in düşüncelerine ve yaşamına devamlı göndermede bulunan Kierkegaard, bunun yanında felsefi düzlemde ironi hakkındaki yorumları PlatonÂ’dan başlatıp kendi çağdaşlarına kadar götürüyor. Düşünür, yoğun bir düşünsel yolculuğa çıktığı metnini, kendine has renkli dili ve gündelik yaşantıda kullanılan türden ironilerle süslemeyi ihmal etmiyor. Bakir sayılacak bir alanda akademik açıdan kabul görmüş eseriyle Kierkegaard, günümüzde felsefeyle, özellikle Sokrates ve Platon felsefesiyle hangi yoğunlukta olursa olsun ilgilenen herkes için önemli bir kaynak olarak gösteriliyor. Sören Kierkegaard Çev: Sıla Okur Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 307 sf. OSMANLIÂ’NIN ALACAKARANLIĞI 1875-1933 Son Büyük SultanlıkÂ’ta Bir Fransız Osmanlı İmparatorluğuÂ’nun çöküş döneminde hükümdarın büyük oğlunun, şehzadelerin ve diğer saraylı çocuklarının eğitimiyle görevlendirilerek padişahın maiyetine giren genç bir Fransız öğretmenin bugüne dek yayımlanmamış not defterleri, Güncel Yayıncılık tarafından tarih tutkunlarının ilgisine sunuldu. 25 yıl boyunca yapılmış dikkatli gözlemleri içeren bu defterler, saray yaşamını, AbdülhamidÂ’in kişiliğini ve İstanbulÂ’u bir arada anlatan sayısız anekdot içeriyor. Osmanlı İmparatorluğuÂ’nun ve diğer büyük güçlerin diplomatik manevralarının ayrıcalıklı bir tanığı olan, hatta gizli toplantılara bile katılmasına izin verilecek kadar güven duyulan bu Fransız, sonunda casusluk yaptığı gerekçesiyle istenmeyen adam ilan edilmiş olsa da notları, torunu Roland Barellies tarafından günümüze taşındı. İstanbulÂ’da doğan Barellies 1980 yılından bu yana Fransa Dış Ticaret Danışmanı olarak görev yapıyor. Roland Barellies Çev: Yeşim Türkmenoğlu Güncel Yayıncılık, 407 sf. EŞCİNSEL KADINLAR Boğaziçi ÜniversitesiÂ’nde Sosyoloji eğitimi alan Cenk Özbay ve Mimar Sinan ÜniversitesiÂ’nde Sinema-Tv Bölümü öğrencisi olan Serdar SoydanÂ’ın yirmi dört kadınla yaptıkları röportajları içeren kitap, Türkiyeli eşcinsel kadınların cinsel ilgiler, aile ve büyüme ortamı, erkekler, arkadaşlık, dostluk ve sevgililik, kadınlık durumu, iş ve eğlence, ayrımcılık, feminizm ve kimlik konularında kendi deneyimlerini özgürce ifade etmelerine olanak sağlayan bir çalışma. Cenk Özbay & Serdar Soydan Metis Yayınları, 277 sf. GÜNAHA SON ÇAĞRI 20. yüzyılın en önemli Yunanlı şair, yazar ve düşünürlerinden biri olan Kazancakis, “…Yayımlamakla ödevimi yerine getirdim; hayatta çok acı çekmiş, büyük umutları olan birinin ödevini. Sevgiyle bu kitabı okuyacak her özgür insan, eskisinden daha çok, eskisinden çok daha iyi bir şekilde İsaÂ’yı sevecektir” dediği romanının önsözünde “Bu kitap bir hayal hikâyesi değildir; mücadele eden herkesin itirafıdır” diyor. Nikos Kazancakis Çev: Ender Gürol Can Yayınları, 512 sf. KURTULUŞ SAVAŞIÂ’NDA BEKTAŞİLER Osmanlı İmparatorluğuÂ’nun kuruluş ve gelişiminde çok önemli rolleri olan tarikatların ve özellikle Bektaşiliğin Kurtuluş SavaşıÂ’nda, Türkiye CumhuriyetiÂ’nin kuruluşunda nasıl bir rolü olmuştu? Konya Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hülya Küçük; bu araştırmasında Osmanlı İmparatorluğuÂ’nda sufi gelenek, Bektaşiliğin tarihi ve 1918-1923 yılları arasında sufi tarikatların durumu hakkında bilgiler veriyor. Bektaşiler ile Aleviler arasındaki ilişkileri, Bektaşilerin Osmanlı İmparatorluğuÂ’nun son yılları ile Türkiye CumhuriyetiÂ’nin ilk yıllarındaki faaliyetlerini, tarikatların Milli MücadeleÂ’deki rolünü titiz bir çalışmayla ayrıntılı bir biçimde inceliyor. Hülya Küçük Kitap Yayınevi, 432 sf. OLASILIK DIŞINDAKİ Olasılık Dışındaki, II. Dünya Savaşı sonrası Fransız şiirinin en tanınmış isimlerinden olan, şiirleri dışında sanat, dil, kavram, varlık, zaman gibi konular üstüne denemeleriyle de 20. yüzyılın ikinci yarısına ve içinde bulunduğumuz zamana damgasını vuran 80 yaşındaki Yves BonnefoyÂ’nın ilk olarak 1959Â’da yayımladığı, denemelerinden oluşuyor. BonnefoyÂ’nın kavram olarak ölüme kaya gibi bir eleştiri getirdiği ‘Ravenna MezarlarıÂ’ ile açılan kitap, varlığın biricik kurtuluşunu arıyor sayfalar ilerledikçe, daha da derinlerde. Yves Bonnefoy Çev: Ömer Aygün Yapı Kredi Yayınları, 109 sf. YENGEÇ YÜRÜYÜŞÜ 1999 yılında Nobel Edebiyat ÖdülüÂ’nü alan Günter Grass, “bir anma ve anımsatma kitabı” olarak değerlendirilen son romanı ‘Yengeç YürüyüşüÂ’nde, KlugeÂ’nin ve SebaldÂ’in izinden yürüyerek, yakın Alman tarihinin üzeri örtülmüş bir sayfasını ortaya seriyor: 30 Ocak 1945Â’te meydana gelen Wilhelm-Gustloff faciası. 2. Dünya SavaşıÂ’nın son aylarında, Sovyet ordularının önünden kaçan binlerce Doğu Prusyalı mülteciyle birlikte yaralıların ve görevlilerin tıkabasa doldurduğu Wilhelm Gustloff gemisi, eksi on sekiz derece soğukta bir Sovyet denizaltısı tarafından torpillenerek battı, on bine yakın yolcudan pek azı kurtuldu. Günter Grass, bu facia üzerine yapılandırdığı son romanına, gemi torpillendikten hemen sonra bir erkek çocuğu dünyaya getiren Tulla PokriefkeÂ’nin öyküsüyle başlıyor ve tıpkı bir yengeç gibi 1945Â’ten 1995Â’e kadar uzanan bir zaman diliminde geri dönüşleri, beklenmedik çakışmaları, karşılaşmaları içeren çaprazlamasına bir tarih okuması öneriyor. Günter Grass Çev: İlknur Özdemir Can Yayınları, 248 sf. KUTSANMAMIŞ AZİZELER BritanyaÂ’nın en heyecan verici romancılarından biri olarak anılan Michèle Roberts, bu kitabında baba ile kız arasındaki sevginin yasak hazlarını ve sancılarını ele alarak Azize JosephineÂ’in yaşamını ve ölümünü anlatıyor. Roman kurgusu içine başka azizelere dair son derece çarpıcı ve tehlike duygusu uyandıran hikayeler ekleyen yazar, tek kollu deli kızları, kulelere kapatılmış güzelleri, baştan çıkarıcı kız evlatları, özetle “yerini bilmeyen kadınlar”ı anlatırken okuru aşk, ahlak ve arzunun toprağında sarsıcı, rahatsız edici bir keşfe çıkarıyor. Michèle Roberts Çev: Özden Arıkan İmge Kitabevi, 304 sf. ENSEYİ KARARTMAYIN “Lütfen Â’100 yıl sonrasından bize ne?Â’ demeyiniz; tıpkı Â’100 yıl öncesinden bize ne?Â’ de, dememeniz gerektiği gibi; madem çocuklarınızın çağdaş bir dünya ile bütünleşerek yaşlanmasından yanasınız… Ve unutmayın; ne geçmişi, ne geleceği önemsemeden; günü gününe yaşamaya kalkmanın daima bir bedeli vardır.” 1960Â’lı yıllarda milletvekilliği de yapan gazeteci yazar Çetin AltanÂ’ın 1998-2003 yılları arasında Sabah ve Milliyet gazetelerinde yazmış olduğu köşeyazılarından yapılan alıntıları içeren kitap, Solmaz Kamuran tarafından hazırlandı. Çetin Altan Hazırlayan: Solmaz Kamuran İnkilap Kitabevi, 256 sf. KARA GÜNEŞ Hilmi Yavuz, edebiyat ve sanat üzerine yazılarını topladığı son kitabı Kara GüneşÂ’te, Türk yazınında sıkça rastaladığımız ‘beğeni bildirenÂ’ eleştiri yazılarının çok ötesine geçiyor. Yavuz, bir önceki eleştiri kitabı ‘Yazın Dil ve SanatÂ’ta olduğu gibi, geniş bir entellektüel yelpazede ele aldığı edebiyat metinleri ve sanat eserlerini, sıradan değerlendirmelerden çok kuramsal okumalarla çözümlemeye çalışıyor. Divan ŞiiriÂ’nden Nazım HikmetÂ’e, HeideggerÂ’den HölderlinÂ’e Peyami SafaÂ’dan Yakup KadriÂ’ye kadar uzanan, doğunun ve batının önde gelen düşünür ve yazarlarına yaptığı göndermelerle, Yavuz, yalnızca nitelikli okura metinler içinde entellektüel bir kazı yapmanın hazzını sunmakla kalmıyor, aynı zamanda, sıradan okumalarla tatmin olmayan hevesli okurlara, edebiyatın ve sanatın büyülü dünyasına girebilmeleri için, son derece yalın ve aydınlık bir kapı açıyor. Hilmi Yavuz Can Yayınları, 184 sf. BUICK 8 Korku ve gerilim türünün en üretken yazarlarından, Stephan KingÂ’in ölümcül sırlara karşı duyulan tutkuyu, bilinmeyen olaylara yanıt bulma sevdasını, esrar perdesini aralama merak ve cesaretini dile getiren sürükleyici romanı ‘Buick 8Â’, King hayranlarının huzurunda. Onlarca kitabı dilimize çevrilen, edebiyat dünyasını olduğu kadar sinema sektörünü de besleyen KingÂ’in bu kitabı da tıpkı yazarın ‘ChristineÂ’ adlı kitabında olduğu gibi fantastik bir araba üzerine kurulu: Terk edilmiş bir Buick Roadmaster. Stephen King Çev: Canan Kim Altın Kitaplar, 463 sf. İSYAN Yıl, belirsiz. Olay, mahkumların mahkumiyet sürelerinin hiçbir gerekçe olmaksızın uzatıldığı, baskıcı bir hükümetin,çok milletli güçlerin ve teknolojinin hakimiyetinde Orwell-imsi bir kabusun yaşandığı Hint OkyanusuÂ’nda cennet gibi bir ada olan MauritiusÂ’ta geçer. İki kişilik bir hücrede üç kişi barınmaya, kokuşmuş bir sistemin içinde ‘insancaÂ’ varolmaya çalışan üç kadın mahkum aralarındaki farkları unutup onları bir arada tutan şeylere sarılıyor, hapishane yaşamını kendi kurallarıyla yeniden yaratıyorlar. Tanımadığı birine komplo kurmaktan suçlanan ve aslında uluslararası bir sendika ağının üyesi olmaktan dolayı uyuşturucu bahanesiyle tutuklanan bilgisayar uzmanı ‘komplocu JunaÂ’, işlemediği bir suçu itiraf etmek gafletinde bulunmuş ‘itirafçı Gracianne AnaÂ’ ve polis kanı dökmekten içeri giren asi genç ‘kan döken LeilaÂ’. Her biri sistemin kendisini devam ettirebilmesi için gerekli kurbanlar. Yenilmeyi kabul etmeyen üç kadının, yaklaşan kasırganın içinde eriyen tek umudu; isyan. Sistemin yavaşça sıkıştırılan mengenesi içinde teslim olmadan yaşama sarılmaya ve birbirini avutmaya çalışan üç kadının hikayesi çerçevesinde, dayanışma, dostluk ve direniş üzerine bir roman. Lindsey Collen Çev: Neşfa Dereli Everest Yayınları, 453 sf.
