IMA soğuk ülkenin sımsıcak şarkıcısı

Kanadalı güzel yıldız Ima, Türkiye’de ardı ardına çıkaracağı iki albümü ‘Precious’ ve ‘Best Of IMA 2002-2012’deki en güzel şarkıları ile 25 Şubat’ta İstanbul’a ve 27 Şubat’ta Ankara’ya geliyor.

Bir süre önce ‘A La Vida’ albümünün tanıtımı için gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretinde medyada güzelliği ve sesiyle büyük ilgi gören Ima soğuk bir ülke olarak bilinen Kanada’nın aşk şarkılarıyla sahnede de sımsıcak…

Celine Dion, Bryan Adams, Shania Twain, Alanis Morissette gibi onlarca büyük sesi dünyaya kazandıran Kanada’nın yepyeni süperstarı IMA, tıpkı Akdeniz’in efsanevi şarkıcısı Dalida’nın söylediği gibi farklı dillerde ki şarkıları güzelliği ve yumuşacık sesi ile bizlere sunuyor.

Nat King Cole’un sesiyle meşhur olan efsanevi Charlie Chaplin bestesi “Smile”, unutulmaz Doris Day şarkısı “Que Sera Sera”, Mercedes Sosa ile özdeşleşen “Gracias a la vida”, bir Bruce Springsteen klasiği “Fire” gibi birbirinden ünlü şarkıları yorumlayan IMA, 25 Şubat’ta Cemal Reşit Rey’de, 27 Şubat’ta Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu’nda sahne alıyor olacak.

Pink Martini, Monica Molina, Buika gibi isimleri Türkiye’ye sevdiren Pasion Turca’nın aşk şarkılarıyla yepyeni sürprizi Ima ile kariyeri, şarkıları ve Türkiye hakkında Cenk Erdem konuştu.


Fransızca’dan, İspanyolca’ya; İtalyanca’dan İngilizce’ye farklı dillerde şarkılar söylerken bir Kanadalı olarak şarkılarınız çoğunlukla Akdeniz şarkıları havasında; Montreal yakınlarında doğup büyürken anadiliniz Fransızca sizi diğer Akdeniz şarkılarına da daha yakın hale getirmiş olabilir mi? Anadilimin Fransızca olması beni diğer Akdeniz ülkelerinin şarkılarına da yakınlaştırmış olabilir ama bir çocuk olarak ta yaşıtlarım pop dinlerken eski şarkılar ve özellikle Akdeniz şarkıları dinliyordum. Her zaman büyük bir Edith Piaf hayranı oldum. Aslında bir şarkıya ilgi duyarken dilini bilmek gerektiğini düşünmüyorum; beni bir şarkı yakaladığında dilini sonradan öğrendiğim de oldu.

Albümlerinizde sımsıcak Akdeniz şarkılarından seçtiğiniz gibi ayrıca bazı şarkılarda folk ve pop rock türlerine de yakın bir tarz yakalıyorsunuz; bize müziğinizi siz nasıl tarif edersiniz?

Şarkılarımın dilinin kalp dili olduğunu söyleyebilirim; öyküsünü sevdiğim, hikayesi kalbime dokunan şarkılar söylüyorum. Bir noktadan sonra gittiğim ülkelerin, tanıştığım insanların bende hikayeleri oluşuyor; örneğin İtalya’nın benim için birçok hikayesi var. Müziklerimde, Latin, rock ve folk tarzlarını bir araya getirdiğim doğru ama şarkılarının da müziklerimin de özünde kalp ve aşk var.

Doğup büyüdüğünüz Kanada’nın müzik endüstrisine kazandırdığı Alanis Morissette gibi birçok süperstar var, peki kendi ülkenizin yıldızları arasında size en çok ilham verenler kimler?

Celine Dion diyebilirim, ondan çok etkilenerek büyüdüm; ama daha önce söylediğim gibi çocukken bile daha çok Latin şarkılar dinlerdim. Edith Piaf, Dalida gibi isimleri dinleyerek büyüdüm. Alanis Morissette de harika bir şarkı yazarı ve şarkıcı.

Yeniden yorumladığınız şarkılardan biri de, Akdeniz efsanelerinden Dalida’nın efsanevi şarkısı “Le Temps Des Fleurs”; sadece şarkılarınızla değil görüntünüzle de Dalida’yı çağrıştırıyorsunuz; peki bir kadın olarak kendinizi ona yakın hissediyor musunuz?

Bir kadın olarak benim de kalbimi kıran aşk hikayelerim oldu; ancak Dalida’nın hikayesi ve intiharı elbette çok hüzünlü. Açıkçası aşk konusunda bir drama kraliçesi olmaya meyilliyim ancak kalp kırıklıklarını anlatan şarkılar söylemeyi sevdiğim halde yine de daha çok neşe veren şarkılar söylüyorum ve hayatın da mümkün olduğu kadar tadını çıkarıyorum.

Bizim sanatçılarımızdan, süperstarımız Ajda hakkında sohbet ederken bir klibini de beraber izlemiştik; size neler hissettirdi?

Klipte çok hoş ve havalı görünüyor ve sesi de çok güzel. Eskiden tıpkı benim gibi Mina, Dalida gibi efsanevi şarkıcıların şarkılarını söylediğini biliyorum ve bu yüzden kendimi Ajda’ya da yakın hissediyorum. Artık Türkiye’deki dinleyiciye şarkılarımı söylüyor olmak bana yetmez; mutlaka Türkçe bir şarkı da öğrenmek istiyorum. Belki de Ajda’nın şarkılarından birini çalışmalıyım; ama Pasion Turca ekibinden ayrıca Sezen Aksu’yu da öğrendim.

Konserlerinizle ardı ardına İstanbul ve Ankara’da olacaksınız, Türkiye için sırada neler var?

‘A La Vida’ albümüyle geçtiğimiz yaz çok hareketli şarkılarla sanırım iyi bir başlangıç olmuştu. Sonbaharda daha hüzünlü ve romantik şarkılarımın olduğu ‘Smile’ albümü de yayınlandı ve sırada ‘Precious’ albümüm de var ve en iyi şarkılarımı topladığımız bir albüm de yayınlanacak, İstanbul ve Ankara konserlerimle şimdiden Türkiye’de yepyeni hikayelerim oluyor ve çok mutluyum.

PAYLAŞ
Önceki Haber7 Şubat 2014 gecesinden Fotoğraflar Galeride
Sonraki HaberHaktan Meşrep’e geliyor
AnkaraSosyete.com 2002 yılının Mart ayında yayın hayatına başladı. Internet yayıncılığının emekleme yıllarında hem internet reklamcılığına hem de Ankara gece hayatına damgasını vurdu. 2005 yılında Türkiye'nin 75. 2006 yılında 173. 2008 yılında ise 251. en çok ziyaret edilen sitesi oldu ( kaynak: alexa). 200 000 e yakın Ankaralı'yı fotoğraf karesine sığdıran AnkaraSosyete.com 12 yılda yüzlerce partiye ev sahipliği yaparken milyonlarca ziyaretçiyi de web sitesinde ağırladı. AnkaraSosyete.com ilk günkü heyecanı ile Ankaralılara hizmet vermeye devam etmektedir.