
Biraz Ben, Biraz Bodrum
Uzun aradan sonra yine beraberiz..O kadar hızlı geçiyor ki şunun şurası sadece 2 hafta kaldı sezonun kapanmasına…Tahminlerim de yanılmadım Bodrum severler yine doyasıya eğlendiler,gezdiler,dinlendiler…Tatilciler Bodrumu mesken edindikleri süreçte uyumaya fırsat bulmak bile büyük marifet.Bu kadar yoğun temponun içerisinde var olmak hele ki ruhunu dinlendirmeye gelen insanları eğlenceyle coşturmak ve bu süreçte çalışan olduğunu unutmadan işine konsantre olmak oldukça zor ama
Serdar Ortaç,Arto,Nil Karaibrahimgil,Dolapdere Big Gang konserleri,her hafta farklı konseptlerde ki partiler ve unutulmaz beach partiler,Bianca’nın kapısından dışarı bakmaya fırsat bulamama sebep olan başarılı organizasyonlar..Her birinin oluşum sürecinde en büyük desteğin basın mensuplarından geldiğini unutmamak gerektiğini anladım..Bütün kanalların haber peşinde koşan kameramanları kaç kilo olduğunu bilmediğim ama omuzlarında taşımaktan bitkin düşmüş emekçiler kolay gözükse de görevlerini çok büyük zorluklarla başarıyla yapmaya çalışıyorlar.Her birine desteklerinden ötürü çok teşekkür ederim…
Yaşadığım 2 aylık tecrübem de öğrendiğim tek şey “boş durmamak”.üretken,yaratıcı,güler yüzlü ve anlayışlı olmak gerekiyor…Bazı kötu huylarımdan arındığım bir süreç oldu.Büyüdüğümü ve olgunlaştığımı hissettim…Yeri geldi insanların yanlış değerlendirmelerine maruz kaldım,yeri geldi Ankaralılara karşı bir tavır aldığımı düşünen insanlarla cebelleştim…Ankara’dayken hiç samimiyetimin olmadığı insanların kırk yıllık dostummuş gibi gereksiz samimiyetlerine de anlam veremedim..Uzun lafın kısası ben Ankaralıyım orada okudum orada büyüdüm orada adam oldum ne arkadaşlarımı unutacak kadar nankörüm ne de 2 ay da değişecek kadar amatörüm..Beni yalnız bırakmayıp beni anlayan burada beni ziyaret eden tüm Ankaralılara teşekkür ediyorum..İstemeden kalbini kırıp ilgilenemediğim tüm arkadaşlarımdan da özür diliyorum..Ve ben Ankara’yı çok seviyorum…