Birisinin sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamak için birçok ipucu bulabilirsiniz. Kimileri bu işi sıkı tutuyor. Yöntem, duygusal verilerden mantık yürütmek. Kısacası, işte aşkın kimyası…
Terörle mücadelede yoğun olarak kullanılmaya başlanan bilişim teknolojileri, ulaştığı bilgi birikimini farklı alanlara kaydırmaya başladı. Yalan makineleri ile yüz ve ses tanıma teknolojilerinin birleşiminden doğan yeni bir akım, insanların duygusal ve fiziksel tepkilerinden ruh hallerini ve hislerini çözmeye çalışıyor. Amaçsa aşkı bulmak. Ne kadar mümkün tartışılır, ancak ulaşılan nokta başlanan noktaya bakınca oldukça umutlandırıcı.
Aşk dedektörü (Love detector) adıyla piyasaya sürülecek olan cihaz temel olarak ses tanıma teknolojisi kullanıyor. İsrail tabanlı şirket şu ana kadar özel ve gizli merkezlere girecek olan askeri personeli sesle tanıma için kullanılan tekniği yarattığı algoritmaları inceleyerek kişinin duygusal yapısını ortaya koymak için geliştirmiş. Projeyi yürüten V Worldwide firmasının yöneticisi Richard Parton sesin 129 farklı halini, ellerindeki 8 binden fazla algoritmayla analiz edebildiklerini iddia ediyor. Sonuçta karşınızdaki insanın ruh halini, heyecan durumunu ve konsantrasyonunu ölçebiliyorsunuz.
Her cepte bir dedektör
Kişisel amaçla kullanmak istiyorsanız cep bilgisayarınız ya da masaüstü bilgisayarınızı kullanabilirsiniz. Bunun için siteden yazılımın kısıtlı bir sürümünü 20 ile 50 dolar arasında bir bedelle satın alabiliyorsunuz. Bu sırrı sürekli cebinizde taşımanızı sağlayan PDA sürümü bağımlılık yaratabilir. Bu yazılımları isterseniz telefon ahizesine paralel olarak da kullanabiliyorsunuz.Böylece hislerini gizlemek için telefonu kullananların elinden de büyük bir koz alınmış oluyor. Elbette hisleri analiz eden bir ses işleme yazılımının aşkı es geçmesi düşünülemez. Sistemin ölçtüğü veriler arasında en karmaşık duygusal tepki olan aşk da var. Verilerinin ne kadar doğru olduğuysa ancak zamanla anlaşılabilecek gibi.
Yalan gözlüğü
Cihazın tek kullanım alanı bilgisayarlar da değil. Firma yakında aynı
özellikleri kullanan bir gözlük de piyasaya sürecek. Karşınızdaki insanın yalan söyleyip söylemediğini gözünüze yansıyacak ufak ışımalarla haber verecek. Yani ileride gözlüklü insanlarla konuşurken iyi düşünmekte fayda var.
Konuyla ilgili New York Üniversitesi’nde araştırmalar yapan birakademisyen grubuysa böyle bir teknolojinin insan ilişkilerine yapacağı etkileri inceliyor. Onlara göre bu icat iletişimi ve etkileşimitamamen değiştirebilir. İlktanışmaların çok daha kolaylaşacağı, hislerini anlatamayanların sırtından büyük bir yük kalkacağı kesin. Ancak uzmanlar yalan söylemenin de birçok durumda gerekli olduğunu ve birçok ilişkinin kimi küçük, beyaz yalanlarla ayakta durduğunun altını çiziyor.
‘Aşka aykırı’ görünen gelişmelerin tek sevindirici yanı, bu cihazların asla yüzde 100 başarılı sonuçlar yaratmıyor oluşu. Her şeyin de mekanikleşmesi ve analitik olması gerekmiyor, değil mi?
