Hürriyet Ankara Temsilciliğine Nur Batur’un atandığı haberi adeta Hürriyet’in haber merkezine bomba gibi düşmüştü. Tüm çalışanların yorumu, artık Türkiye’nin gündemine oturan Avrupa Birliği’nin, Nur Batur’un diplomasi tecrübesi ile daha çok ön plana çıkacağı görüşüydü. Gerçekten de Hürriyet’in “beyin takımı” da böyle düşünüyordu. Nur deneyimli bir diplomasi muhabiri olarak ve daha önce imza attığı başarılı çalışmalarla, bu koltuğa oturmayı hak ediyordu. Ankara ile AB üyesi ülkelerin yönetimi arasında dokuyacağı mekik ile Hürriyet’in bu süreçteki etkinliğini zirveye taşıyacağından hiç kimsenin şüphesi yoktu. Taki Hürriyet yönetiminin Nur Batur’u görevden alıp, yerine Enis Berberoğlu’nu atamasına kadar. Nur’un görevden alması ile ilgili Hürriyet Ankara Bürosunda dedikodular aldı başını yürüdü ancak bu “darbe”nin arka planında ne olduğu herkesin gözünden kaçtı. Geçen hafta bir dönemin medya patronu olarak kayıtlara geçen Dinç Bilgin, televizyona çıkıp 28 Åubat dönemine dair anılarını anlatırken, medya dünyası için çok önemli bir detayın altını çizdi. O dönem gündeme gelen “Andıç” olayı ile ilgili olarak, gazetelerin “Ankara Büroları”nın ne kadar önemli olduğunu aktardı. Bilgin’in mesajı açık ve netti. Gazetelerin Ankara Temsilciliğinde görevli isimler ve önemli alanlara bakan muhabirler, manşetler aracılığıyla komuoyunu yönlendiriyorlardı. Bilgin, bu tespitte bulunurken, bu koltuğa oturacak isimleri kimi zaman siyasilerin, kimi zaman da askerlerin belirlediği mesajını aktardı. Kendi yönetimindeki gazete yöneticilerinin, bakanları değiştirmekten tutun da bürokları görevden almaya kadar bir çok girişiminin bulunduğu imasında bulunan Bilgin, “o dönem”e ait önemli şifreler verdi. Åimdi bu şifreler ışığında, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve AK Parti iktidarına karşı alevlenen medya muhalefetini analiz ettiğimizde, Hürriyet Ankara Temsilciliğindeki Enis Berberoğlu döneminin, Ankara’nın siyasi havasında yeni bir dönemi girildiğinin işareti olarak alğılayabiliriz. Berbeoğlu’nun Ankara Bürosundaki görev dağılımıda son derece önemli. AK Partinin “Türk Basınının amiral gemisi” olarak adlandırılan Hürriyet ile artık karşı karşıya gelmesi an meselesi. Eminiz ki önömüzdeki günlerde, Hürriyet’in “manşet” operasyonları kaçınılmaz. Cumhurbaşkanlığı arefesinde Recep Tayyip Erdoğan’ın sergileyeceği tutum ve bir kesimin, medya aracılığıyla hazırlandığı “meydan muharebesi” kapıda. Hiç şüphem yok ki yakın zamanda bazı bakanların “yasak aşk” hikayeleri başta olmak üzere, iktidarın ilk aylarında çekilmiş “birileri” tarafından gizli kamerayla çekilmiş bazı AK Partili milletvekillerinin görüntüleri, ekranlarda boy göstermeye başlayacaktır. Gelişmeleri sabırsızlıkla bekleyip, göreceğiz… Süperpoligon.
